"I Can Express Myself" is a Comenius 2013-2015 project.

The project “I can express myself” aims to encourage the pupils and teachers in the social-emotional development field which is the one of the most important development fields for kindergarten age children. At this period, a child has not developed the ability of defining emotions and expressing them properly in a right place, and the correct understanding of others’ emotions and needs, in other words the ability to emphasize.

In each school the children at kindergarten age will have pleasant activities such as art, drama, artistic work sheets, stories, music, cartoons and parent’s training. Academic development is prioritized in the curriculum. However, it was proved that some people having high cognitive intelligence did not have similar success in their school, family, social and working life. We come across with Emotional Intelligence (EQ) at this point.

Our partnership will be based on giving opportunity to preschool teachers to experience in different cultures different and beneficial practices on the subjects of defining and showing emotions, raising children having high emotional intelligence. These practices performed by kindergarten children who have not developed wrong behavioral patterns may support raising more peaceful and productive adult generation in the future. We foresee that our project will be beneficial for pupils and handicapped, immigrant, traumatized pupils having special conditions.

The documents (booklets,video, works of art, etc.) will be disseminated in the native language and in English. Certain key words will translated into the partnership languages to create a multilingual dictionary. The project will raise awareness about European languages and will encourage children to learn them.

Monday, 30 June 2014

'Story Contest Among Parents' Results:Best stories for 1st year-TURKEY (Veliler arası hikaye yarışması sonuçları:1.yılın en iyi hikayeleri)

Curious Cansu          
Cansu went to a jungle with her
mother and father in a lovely day in spring.
She was so happy for being there.
 Because there were so many interesting
things in the jungle.
She was watching the around carefully.
 The twitters of the birds interested her most.she started watching a group of sparrows. 
One of the sparrows was leaving its friends and seasawing through the tree which was alittle far away. Cansu recognised that it was doing it so often and it really looked so worried..
whenever the sparrow came back from the tree it was trying to tell something to its friends. But they were going on singinig and flying. The behavıours of the sparrow increased her curıousity. For that reason she asked her father to take her to the tree which the sparrow seesawed so often.
So they went there. When they got there they soon realised the two eggs on the branches of the tree which were about the fall down and also the birdnest which had already fallen down. The birdnest was all in bits. They got so surprised. They understood why the sparrow was so worried. It was actually asking for help from the others to save the eggs.
Cansu and her father pickedup the eggs and saved them. And then they started to pick up little bushes to make a new birdnest. The eggs and the little sparrow was in safe again.
Doing a favaour made Cansu so happy. She thought the curiousity  she had worked out.

While they were leaving the little sparrow was singing happily around Cansu as if it was saying Thank you to her.
MERAKLI CANSU
Güzel bir bahar günü küçük Cansu, anne ve babası ile ormana gezmeye gitmiş. Cansu ormana gittikleri için çok mutluymuş.Çünkü burada birçok ilginç şey varmış.Küçük Cansu etrafı dikkatlice inceliyormuş. Ormanda en çok serçelerin cıvıldamaları dikkatini çekmiş. Cansu bir serçe topluluğunu izlemeye başlamış. Minik bir serçe  arkadaşlarının yanından ayrılıp biraz ilerideki ağacın yanına gidip geri geliyormuş. Serçenin bu durumu sık sık tekrarladığını ve telaşlı olduğunu fark etmiş Cansu. Sanki her geri döndüğünde arkadaşları serçelere bir şeyler anlatmak istiyormuş bizim minik serçe. Fakat arkadaşları kendi aralarında şarkı söyleyip uçamaya devam ediyorlarmış. Serçenin hareketleri Cansu’yu daha da meraklandırmış. Babasına minik serçenin telaşlı hareketlerle gittiği ağacın yanına gitmek istediğini söylemiş.Babasıyla birlikte gitmişler. Birde ne görsünler, ağacın alt dallarında düşmek üzere olan iki serçe yumurtası ve yere düşmüş bir kuş yuvası varmış. Yuva yerde param parça olmuş. Çok şaşırmışlar. Meğer bizim serçe yumurtaları için bu kadar endişeliymiş.Kırılmaması için arkadaşlarından yardım istiyormuş. Hemen babası ile yumurtaları dikkatlice daldan alıp kurtarmışlar.Babasıyla birlikte el birliği ile kırılan yuva için yerden kuru dallar ve otlar bularak yeni bir yuva yapmışlar.Yumurtalar ve minik serçe artık güvendeymiş.
Cansu iyilik yapmaktan çok mutlu olmuş. Merak duygusunun büyük bir işe yaradığını düşünmüş.

Yanlarından ayrılırken minik serçe sanki teşekkür edercesine Cansu’nun kulağına güzel melodiler cıvıldamış mutlulukla…   

A  SURPRISE FRİEND

There was a lovely parrot which lived alone on a huge tree in a beatiful garden.ıt was so sad because he had no friends.one day he said himself” ı am so alone and ı must find a friend.
He started to fly. He flied flied flied and reached a seaside and settled on the high rocks. Then it started to rain. A storm broke out.the waves rose. Suddenly he was a fish near the seaside.
He went there qıckly and filled water in abottle and put the pish in the bottle. “you will be my friend” he said to the fish. But the fish wasnt so happy because it couldnt swim easily in the bottle.the parrot and the fish  came across with a rabbit.
The rabbit got unhappy when he saw the fish inn the bottle so he told the parrot: “what you are doing is not correct. Fish can swim easily in the sea and feel happy there. İf someone put you ın a cage wont you get sad?” parrot stopped and thought. The rabbit was right. “if I let the fish go I will be friendless again” he said and started to cry.
 So the rabbit went near the rabbit and told him”dont worry.I also do not have a friend. İf you want I can be your friend.
We can browse around together and play games together” the rabbit and the parrot put the fish into the sea and lived together happily…
                     SÜRPRİZ  ARKADAŞ
Güzel bir bahçe içinde kocaman bir ağaçta tek başına yaşayan sevimli bir papağan varmış.Bu papağan çok üzgünmüş çünkü hiç arkadaşı yokmuş.Bir gün demiş ki : ''Çok yalnızım kendime  arkadaş bulmam gerek.''
Başlamış uçmaya.Uçmuş uçmuş,deniz kenarına gelmiş ve oradaki yüksek kayalıklara konmuş.O sırada yağmur yağmaya başlamış.Fırtına çıkmış,denizde dalgalar yükselmeye başlamış.Birden deniz kenarında küçük bir balık görmüş.Hemen gitmiş,küçük bir kabın içine su doldurmuş ve balığı da içine koymuş.
''Sen artık benim arkadaşım olacaksın.'' demiş. Balık bu durumdan çok memnun değilmiş.Çünkü o küçücük kapta rahat yüzemiyormuş.Papağan balıkla giderken birden karşısına bir tavşan çıkmış.Tavşan balığın durumuna üzülmüş.Papağana demiş ki :''Papağan kardeş bu yaptığın doğru değil.Balıklar denizde rahat yüzerler ve orada mutlu yaşarlar.Biri alıp seni kafese kapatsa sen üzülmez misin ?''
Papağan durmuş ve düşünmüş.Tavşan haklıymış.
''Eğer balığı bırakırsam ben yine arkadaşsız kalacağım'' demiş papağan ve başlamış ağlamaya.Tavşan papağanın yanına gitmiş ve ''Üzülme benim de arkadaşım yok.Eğer istersen ben senin arkadaşım olurum.Beraber gezeriz,oyunlar oynarız.'' demiş.
Tavşanla papağan balığı denize bırakmışlar ve o günden sonra mutlu mesut yaşamışlar.

No comments:

Post a Comment